Nelle ultime settimane abbiamo assistito a omicidi, stupri e crimini casuali. Siamo già stati esposti a queste notizie in precedenza, ma non sono sicuro che le persone traggano forza da tali eventi o se siano sempre state così annoiate e abbiano iniziato a intromettersi ancora di più. Tutto quello che so è che potrebbe arrivare un giorno in cui saremo tutti in pericolo e dovremo difenderci. Sarà necessario prima o poi l’armamento individuale?
https://www.reddit.com/gallery/1g16qwc
di AlcohoIism
11 Comments
Kaynak: https://x.com/bosunatiklama/status/1844683655613923753?t=PYfyRkBSpEOuMKwUTjMbGw&s=19
Bunları bilerek salıyorlar. Kaos oluşsun diye. Polisler bile bıktı bunlarla uğraşmaktan. Yakalasalar bile adli kontrol şartıyla salıyorlar. Çoğuda zaten 1-2 hafta sonra imza vermeyide bırakıyor ve poliste peşinden koşmuyor. Sonra olay birine patlayınca x’te gündem oluyor. Olmadıysa yine salıyorlar.
3 Kelime.
Anayasa, Şeriat, Propaganda
Fazla değil diye tahmin ediyorum, Türkiyede ortalama bir günde 10 tane cinayet var. Sadece haber yapmak tarz değişti daha duyuyoruz. Daha cinayet olmuyor. Haber bu kadar sıkı takip etmemeyi tavsiye ederim. Haber ve Gerçek arası baya bir fark var yani. Korku pazarlayabilir. Korku reklamlar satar. O yüzden giderek haberler daha korkunç geliyor, çünkü insanlar o tarz haberlere tıklıyor.
Bireysel silahlanmayı normalde destekliyorum fakat aynı zamanda da düşünüyorum, ne kadar psikopat varsa şu an çoğu en fazla bıçakla bir iki kişiyi öldürebilir ama bunların otomatik silahlara falan erişimi olursa kim bilir ne yaparlar? Çürümüş durumdayız tamamen
Eleman bıçaklarken bir çifte denk gelip özellikle adamı bıçaklıyor… Dün kadın olduğun için öldürülmek falan gibi çıkarımlar yapanlar vardı…
Hayat artık yük amk
Ülkemizde şiddet içeren suç oranı oldukça yüksek, ancak son birkaç haftada bir anda arttığını *düşünmüyorum*. Geçen günlerde yaşanan ve bir anda gündemin ortasına oturan korkunç tecavüz girişimi ve 2 kadının katledilmesi olaylarının ardından, Twitter’daki, Instagram’daki, YouTube’daki haber sayfaları, yoğun olarak şiddet haberi servis etmeye başladı. Buradaki amaç algı yaratmak falan filan da değil bence, toplumda sansasyon yaratan haberlerden çok etkileşim alıyorlar ve gelir elde ediyorlar.
Bu olaylar olmadan önce, herhangi bir gün, herhangi bir ulusal TV kanalını açsan, “Ana haber öncesi haber” gibi bir isimle verilen ve 19.00’dan önce yayınlanan haber kuşağını izlesen zaten her gün onlarca böyle haber çıkıyordu. Sadece gündem olmuyordu ve ana haberlerde yayınlanmıyordu. Bunlardan daha fazla etkileşim alan haberler olduğu için de, sosyal medyada içerik paylaşan haber sayfaları, böyle şiddet haberlerini paylaşmıyorlardı.
İşin kötüsü, bu açgözlülüğü resmi haber kaynakları da yapmaya başladılar. Özellikle de muhalif kesimden çok etkileşim aldığı için, Sözcü’nün, Cumhuriyet’in, Halk TV’nin, KRT’nin uygulamalarında, web sitelerinde ve TV kanallarında sürekli bu tarz haberler döndürülüyor şu anda.
Ülkemizde doğru düzgün habercilik ayaklar altına alındığı, değersizleştirildiği ve aktif olarak bitirildiği için durum böyle. Ülkenin yarısından fazlası AHaber, TRT ve benzerlerinin durmadan yalan haber yapmalarına ve beyin yıkamalarına maruz kalmamak için, ne idiği belirsiz internet haber sayfalarına yöneldi. Bu haber sayfalarının da maalesef temel motivasyonları, doğru haber yapmak değil, gelir sağlamak.
Özetle, haber izlemek iyidir, izleme ve takip etme demiyorum. Ancak bir haberi okurken, bu haberin neden senin önüne düştüğünü iyi bir düşünmek lazım.
>Bu haberlere daha önce de maruz kalıyorduk lakin insanlar bu tarz olaylardan güç alıp mı yapıyorlar yoksa hep mi bu kadar sıktı da gözümüze daha da sokmaya başladılar emin değilim.
Kimsenin olanlardan cesaret aldığını sanmıyorum. Cinayet/saldırı sayısında bir artiş olduğunu da sanmıyorum. Yalnızca medya daha fazla göz onunde bulunduruyor o da cinayet haberleri bu aralar fazla etkileşim aldığı için.
Hatta daha ilginç bir sey söyleyeyim. Bu hafta öldürülen kadın sayısı Türkiyedeki haftalık kadın cinayeti ortalamasının altında.
Her zamanki halimiz yani. Tek olağandisi olay İkbal ve Ayşegül’un cinayeti. Onu da patolojik kişilik bozukluğu olan bir psikopat işledi. Adam korku filmi konusu gibi. Dahmer seviyesinde bir tip yani.
Seriat icin bahane edecekler falan da zaten klasik kemalist paranoyasi. Apayri bir tartismanin konusu.
Bu saldırgan “yabancı uyruklu” bu arada. Biliyorsunuz bazıları suç işlediğinde artık kendi etnik kimliğine dahil olmaz, medya ve emniyet gözünde sadece “yabancı uyruklu”dur. Bu yabancı uyruklu şahsın Japon mu Fin mi olduğunu düşünmek sana kalmış artık.
Gözaltına alınma sebebi nedir peki, Reis e felan mı hakaret etti?