Il deputato del partito İyi Balıkesir Turhan Çömez: ”I casi nel fascicolo della banda Yenidoğan sono insufficienti. Imploro e grido a tutta la Turchia, non rimanete indifferenti!”





di Tiny_Bad_8328

2 Comments

  1. Col_HusamettinTambay on

    Şu dava sadece 3-5 günah keçisiyle kapanırsa çok yazık olacak.

  2. Tiny_Bad_8328 on

    Videoyu izlemenizi ve paylaşmanızı şiddetle tavsiye ederim, olayı gayet güzel özetliyor. Ancak zamanı olmayanlar için transkriptini de ekliyorum:

    ”Saygıdeğer basın mensupları. Belki de Türkiye tarihini en önemli davalarından bir tanesini izlemek üzere hep beraber buradayız .Sizler de çok iyi niyetlisiniz, bizler de çok iyi niyetliyiz Yeter ki adalet yerini bulsun isterse kıyamet kopsun inancıyla buradayız ve maalesef bu davanın görülmesi sürecinde yaşananlar bizi büyük ölçüde endişeye, kaygıya veya korkuya sevk etti. Bunun niye olduğunu Biraz sonra anlatacağım. Ancak şunu samimiyetimle ifade ediyorum, bu dava Türkiye’de olduğundan çok daha fazla yurt dışında izleniyor ve modern dünya böyle bir vahşetin böyle bir alçaklığın böyle bir soygunun nasıl olduğunu veya olabileceğini anlamaya çalışıyor ve adım adım takip ediyor.

    Bakın bugün biz buzdağının görünen kısmını konuşuyoruz, şu kadarcık kısmını konuşuyoruz. Halbuki buzdağı çok büyük. Altı son derece büyük ve derin. Onun için diyorum ki hep beraber bu ülkeyi seven herkes çocukları seven ülkesini bayrağını milletini toprağını seven ve hukuka bağlı olan herkes bu davayı takip etsin ve bu davada hukukun tesis edilmesi için mücadele etsin.

    Bakın yıl 2016. 2016 yılında Sayın Davutoğlu’nun eşi Sare Hanım, benim de meslektaşım tanıdığım bir doktor arkadaşım saygı duyduğum sevdiğim bir doktor arkadaşım. Bir ihbar alıyor ve kendisine diyorlar ki bazı hastanelerde Kanuni Sultan Süleyman, Süleymaniye Eğitim hastanelerinde çeteler var ve bu çetelerin özel hastanelerde uzantıları var. Devleti soyuyorlar Sare Hanım diyor, ve Sare Hanım zamanın Başbakanı Sayın Davutoğlu’na bu konuyla ilgili bilgi veriyor ve Davutoğlu da gereğini yapıyor ve bununla ilgili bir soruşturma başlatılıyor. Soruşturma başlatıldıktan sonra son derece vahim bir tablo ortaya çıkıyor. Evet bu hastanelerde çeteleşme vardır. Evet bunların özel hastanelerde uzantıları vardır. Evet SGK soyuluyor.

    Rapor elimde. Ve bu raporu Türkiye’ye ilk defa ben duyurdum. İlk defa ben paylaştım, raporun bütün detayları elimde. Rapor açıkça şunu söylüyor: SGK soyuluyor, devlet soyuluyor, bebekler yanlış tedavi ediliyor, özel hastanelerde çeteler var. Devlet hastanelerinde bunların uzantıları var, ve en son şunu söylüyor, bununla ilgili bir soruşturma başlatılsın, mutlaka dava açılsın. İşte burada bir el devreye giriyor. Bu rapor kapatılıyor, bu soruşturma dosyası kapatılıyor, ancak bir şey oluyor. Buradan sağlık bakanına açık çağrı yapıyorum elimde raporu yok ama bilgisi var, 50 doktora, bu hastanelerde çalışan 50 doktora ceza veriliyor. O dönemde İstanbul İl Sağlık Müdürü kim? Bugünkü Sağlık Bakanı.

    Birkaç kere sordum, cevap alamadım, bir daha sizin huzurunuzda sormak istiyorum. Sayın Bakan! Sen İstanbul İl Sağlık Müdürü iken, bu ihbar sana yapılmışken, bu teftiş raporu senin önüne konmuşken ve açıkça çeteler bu soygun düzeni çocukların katledilmesi sana rapor edilmişken, niye bununla ilgili gereğini yapmadın? Niye bu dosyanın örtülmesine göz yumdun? Haberin mi yoktu yoksa birilerinden mi korktun? Yoksa işin arkasında başka bir şey mi var?

    Defalarca sordum, cevap alamadım bir daha soracağım. Sayın Bakan, sizin muhterem eşiniz, hanımefendi, bir yenidoğan doktoru mu? Bu hastanelerde çalıştı mı, o dönemde burada mıydı? Bana cevap ver! Kamuoyuna cevap ver! Bilmek istiyorum!

    Demokraside sorumluluk sahipleri hesap verirler. Millet hesap sorar, millet kimin adına hesap sorar, millet kendi adına hesap soracak vekilleriyle hesap sorar. Biz de bunlardan bir tanesiyiz. 24 Mayıs ayı bir soru önergesi verdim, Sağlık Bakanı’na dedim ki, Sayın Bakan, bakın. Bu hastanelerde çocuklar öldürülüyor. Hastanenin adını verdim, Reyap dedim, sadece bu kadar da değil 300 kişilik bir çeteden bahsediyorum rakamı da yazdım, soru önergesinde var. Dedim ki SGK soyuluyor, çocuklar öldürülüyor, Allah aşkına nedir bu iş üstüne gidelim. Bakın benim şu aziz millet adına sormuş olduğum bu soru önergesine bir tek satır cevap vermedi. Anayasa diyor ki milletvekilinin sorduğu soru önergesine ik haftada cevap vermek zorundasın diyor anayasa. Umurunda değil, buna cevap vermedi.

    Şimdi tekrar geriye gideceğim. Sayın Bakan diyor ki ben diyor bunu Mart 23’te diyor Cimer’e yapılan şikayetle öğrendim. Sayın Bakan, yalan söylüyorsun! Kocaman bir yalan söylüyorsun! Bu milleti kandırma! Çünkü 2016’daki raporun yazıldığını biliyordun! O rapor senin masandaydı! Ve üstü örtüldü. Gelelim 2023 Ocak ayına.

Leave A Reply